Bloga bir hafta rötarla geldi, ilk olarak geçen hafta çıkmıştı. Bu yazıyı ve ikinci kısım olarak David Luiz'i Hayatım Futbol 81. sayısında bulabilirsiniz. Şurada.
* * *
Chelsea taraftarına göre 'şişman İspanyol garson' Chelsea'yi Avrupa Ligi finaline taşıdı ve Di Matteo'dan daha iyi bir takım miras bırakıyor. Sahi, Benitez'i niye sevmiyoruz? |
Rafa Benitez'i tutmak,
St. Pauli'yi tutmak gibi. Eğer futbol romantiği olarak
geçiniyorsanız, St. Pauli'yi tutarsınız. Fakat bu romantizmi çoğu
zaman popülizm izler ve iki unsur birbirine karışıp yeni bir
gerçeklik yaratır. Benitezcilik buna benziyor.
Futbol taktiklerini
kişiliğinizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyorsanız, çok
yüksek ihtimalle Benitezci olursunuz veya öyleymiş gibi
davranırsınız. Jonathan Wilson'dan, Inverting the Pyramid
kitabından girip Benitez'in ne kadar değerli bir hoca olduğundan
bahsedecek ve Sacchi'ye değinmeden geçemeyeceksiniz. Rotasyondan,
düz oyuncu sevdasından, alan savunmasının mantıksızlığından,
Benitez'in antipatikliğinden dem vuranlara da “O öyle değil
aslında..” deyip bir şeyler anlatmaya başlayacaksınız. Yarısı
yanlış ve yarısı doğru gözüken tüm bu klişelerin yanında,
Benitez'e dair söylenecek değerli şeyler hâlâ var.
“Torres
işin medyatik boyutuyken David Luiz, Victor Moses, belki Eden Hazard
gibi değerli fakat nispeten işlenmemiş oyuncular da Benitez’in
kaldığı sürede çok daha kesin görevler üstlenebilirler.”
Premier Lig'in ilk yarı
değerlendirmesine ait bu cümle, ocak ayında not düşülmüştü.
Gerçekten de, bahsi geçen üç oyuncu belli görevlerde özelleşen,
değerli elemanlara dönüştüler. Benitez, makinesini inşa
edebilmek için uzun bir süreye ihtiyaç duyuyor; ama belli desenler
oluşturabilmek için çok daha kısa.
Kupadaki son 4 maçta
da gol atmayı başaran Victor Moses, Chelsea'nin Avrupa Ligi'ndeki
katalizörü durumunda. Eden Hazard, 6 kişiden oluşan sezonun en
iyi oyuncusu ön listesine seçilmeyi başardı. 2 sene evvel Gary
Neville'in 'sanki PlayStation oynayan 10 yaşındaki bir çocuk
tarafından yönetiliyor' gafına maruz kalan David Luiz'in hikayesi
ise biraz daha özel. 30 milyon euro ve Matic karşılığı transfer
edilen defans oyuncusu, bugünlerde orta sahada başlıyor; maçın
adamı seçiliyor ve bunu 30 metreden gol atmış olmadığı
maçlarda da yapıyor. David Luiz artık Terry'nin veliaht kaptan
olarak gösterdiği bir karakter.
Rafael Benitez'in
abartılmış bir entelektüel olduğu kanaatindeyseniz, bu yazı
sizi bir kere daha düşünmeye zorlayacak.
Futbolcu
şekillendiricisi Benitez
“Benitez'in
Chelsea'de yerleştirmeye çalıştığı felsefeye bayılıyorum.
Benim oyunumu değiştirdi ve bana çok yardımcı oldu. Futbolu
seviyor ve futbolu benim gibi görüyor. Topa sahip olmak istiyor,
önde pres yapmamızı istiyor ve yeni şeyler deniyor. Şut atmak
veya daha riskli paslar kullanmak gibi yeni şeyler denemem konusunda
beni yüreklendiriyor. Benim futbolumdan anlıyor ve bundan çok
memnunum.”
- David Luiz
Mourinho'nun
bir şekilde kazanan takımı yaratabilmesi ölçüsünde, Benitez
oyuncuları doğru yönlendirebilme konusunda usta. Analize karşı
antipatik tutkusunun onu ikili ilişkilerde çekilmez kıldığı da
oluyor şüphesiz. Fakat Benitez'le anlaşmayı başarabiliyor ve
onun takımında yer alabiliyorsanız, bu daha iyi bir futbolcu
olmaya başladığınızı gösteren önemli, nesnel bir göstergedir.
Torres, Benitez'in en sevdiği yönü olarak 'gerçekten hak edene
formayı vermesini' söylüyordu; Gerrard ise gol attığı ve çok
iyi oynadığı bir maçtan sonra Rafa'nın kendisine pozisyon alma
hatalarını gösterdiğini ve memnun olmayan bir tavır
takındığından bahsediyordu. İki ifadeyi birleştirin. Verilerden
epey hoşlanan ve onları nasıl kullanacağını bilecek kadar
futbolun teknik yönünden iyi anlayan Benitez'in yönlendirmeleri,
genelde ters gitmiyor. Benitez, oyuncuların hangi desenler içinde
potansiyellerini zorlayabileceklerini çözme konusunda usta. Bugünün
merkez oyuncusu Xabi Alonso; eskinin klasik box-to-box orta sahası,
o zamanın ikinci forveti Gerrard ve Liverpool'a Hollanda ligi gol
kralı olarak gelen şimdinin sağ açığı Kuyt... Her biri
Benitez'e ait. Elbet başkaları da var.
Sayısal
veriler sizi ikna etmede ve nelerin ters gittiğini daha iyi anlamada
bir araç olabilir; fakat Benitez'i sadece bu şekilde göstermek
ziyadesiyle yanlış olur. Geçtiğimiz günlerde kendi takımının
%10'unun Sacchi'ye ait olduğunu söyleyen Klopp gibi Benitez'in de
Sacchi'nin fikirlerine dayanan bir 'üst' oyun anlayışı var.
Benitez
felsefesi
Benitez'in
Inter'deki başarısız dönemi ve yaratılan genel imaj onu tek tip
oyun anlayışı olan bir hoca olarak gösteriyor. Liverpool'un zayıf
takımlara karşı öne geçemediği maçlarda şablon değişikliğine
gitmemesi bu anlamda en çok kullanılan argümanlardan biridir.
Esasında Chelsea'de gösterdiği saha içi organizasyon becerisi
dahi bunları yalanlamaya yetebilir. Ve basit bir örnek vermek
gerekirse, Guardiola da yalnızca Keita'nın içinde bulunduğu
takımla çok önemli manevralar yapabiliyor ve esas şablonundan
kaymaları nadiren gösteriyordu. Bu yanılgıyı aşmak gerek;
Benitez esnek bir hoca. Üçlü savunmaya geçerek tetiklediği
İstanbul zaferini unuttunuz mu?
Inter'den sonra 2 sene takım çalıştırmayan Benitez, kişisel internet sitesini güncellemek ve dünyanın pek çok yerinde seminerlere katılmakla vaktini geçirdi. Independent gazetesi için yazılardan birine şuradan ve internet sitesine de şuradan bakabilirsiniz. |
Ondaki
rotasyon takıntısının en önemli bileşeni, oyuncuları zinde
tutmak olduğu kadar barındırdığı bu esneklik. Takımındaki her
oyuncunun, kafasındakileri anlamasını ve uygulayabilmesini
beklediğinden, oynama biçimleri farklı rakiplere karşı değişik
oyuncular kullanıyor. Liverpool'dayken bunu bilhassa vurguluyor ve
her maçta, rakibe göre değişen küçük ayarlamalar yaptıklarını
söylüyordu. Bu sayede maç özelinde daha uygun bir ekip
oluşturuluyor ve 'rotasyon'la uzun vadede oyuncular fit tutulmuş
oluyor. Hemen hemen hiç değişmeyense, 4-2-3-1 şablonuydu; çünkü
Benitez'e göre takım 'mekaniğini' en iyi yaratan şablon budur ve
değişimlerin bu şablon üzerinden gelmesi doğru olabilir.
Mekanik,
rastgele seçilmiş bir söz değil. Sacchi'yi ve dolayısıyla
Benitez'in takımlarını, öncelikle fiziksel ilişkilerin öne
çıktığı takımlar olarak değerlendirmek yanlış olmayacak. Bir
sonraki kısım, David Luiz'in niçin bu kadar başarılı olduğunun
ve niçin orta sahaya monte edildiğinin anlaşılması açısından
değerli bir ön hikaye sunacak.
Orta
sahada ikili ve transition
'Transition'lar
ve 'uyumlu ikili'ler Benitez denince önümüze çıkan iki değerli
kavram.
Bugün
Dortmund'da çok üst düzeyde gördüğümüz, savunmadan hücuma
hızlı geçişler -transition- Benitez'in amentüsüdür. Bu yapıyı
sağlayabilmek için öncelikle pozisyon bilgisi yüksek orta saha
oyuncularını arar. Çünkü bu ikililerin başarısı, teorinin
sahaya uygulanmasında en önemli bağlantıdır. Benitez'in imzasını
atması ve oyunu kontrol etmesi demek, bu doğru ikilileri yaratmak
demektir. Bunu yaparken önce gelen, her daim bu iki oyuncunun
'toplam özellikleri'dir. Oyuncuların futbol yeteneklerinden de önce
fiziksel yetilerinin ve alan kapama özelliklerinin bir 'toplamı'.
Takımın
geçiş -transition- mekaniğini yaratmak bir 'mobil' bir de daha
'statik' oyuncunun yerleştirilmesiyle başlar. Temeli oluşturacak
bu 'fiziksel' yapı kurulduktan sonra, oyuncuların kendine has
karakterleri yalnızca takımın ek özellikler edinmesini
sağlayabilir. Örneğin David Luiz uzaktan mükemmel şutlar atıyor
ve direk oynamayı seviyor; Luiz'in kendisinin de söylediği gibi,
Benitez bu tip işleri daha fazla yapması için onu yüreklendiriyor.
Keza futbolda en değerli niteliklerden biridir belli işleri en iyi
şekilde yapabilmek. Xabi Alonso da uzaktan çok isabetli vuruyordu
ve aynı zamanda eşsiz uzun paslar atabilen oyuncuydu. Fakat bunlar
'ek' özelliklerdi.
Xabi'nin
statik, Mascherano'nun dinamik bileşeni oluşturduğu kusursuz
görünen bu ikilide; Benitez Alonso'yu satmak ve yerine Gareth
Barry'i almak istemişti. Lig şampiyonluğundan yalnızca bir-iki
yeni oyuncu kadar uzak olan takım için Alonso'yu satmak ve daha çok
pozisyonda oynayabilen, daha çok yönlü bir oyuncu olan Barry'i
almak mantıklı gelmişti. Anlaşmadan gelen kârla belki yeni
oyuncular dahi alınabilirdi. Orta ikilinin kurgusal önceliğinin
çarpıcı bir örneğiydi bu.
Sıradışı
bir futbolcu olan David Luiz, bu ikililere nasıl dahil oldu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder