Hayatım Futbol 108. sayıda.
"FourFourTwo İngiltere'nin 'Bu maçtan
ne öğrendik?' köşesinin son konuğu Vlad Chiricheş'ti. Rumen
savunma oyuncusu, Lamela, Eriksen, Paulinho gibi transferlerin
önünde, takımın en iyi yaz transferi olarak tanımlanıyordu."
Futbolun taktiksel evriminin bu
noktasında yoğun talep gören, yeni nesil sofistike stoperler
açısından vasat bir sezon oluyor. Hiç değilse Premier Lig
açısından durum bu.
Ayağı iyi top yapan, risk almayı
seven, önde kurulan savunmalarda hızıyla fark yaratan; savunma
sanatında doruk noktaya ulaşan İtalyan okulundan biraz daha farklı
şekillerde mükemelliği arayan o oyuncu grubundan bahsediyorum. Bu
sezon ortalarda yoklar. Her hâliyle ligin en eksantrik savunmacısı
olan David Luiz kesiği yerken John Terry ikinci baharını yaşıyor.
Bir zamanlar 'en iyilerden olacak' denen Dejan Lovren tekrardan
herkesin birbirine fısıldadığı futbolcu ve Per Mertesacker, ya
da Arsenal taraftarının söylediği şekliyle 'Big Fucking German',
ligin kült karakterlerinden biri durumunda. Üç oyuncuda da akla
ilk gelen zayıflık, yavaşlıkları oluyor ve pek çok durumda,
bildiğimiz klasik savunma oyuncularını anımsatıyorlar. Şu
hâlde, henüz bu isimler kadar öne çıkmayan ama ligin bir diğer
göz kamaştıran stoperi Vlad Chiricheş önemli bir istisna teşkil
ediyor.
Arkaya atılan toplarda rakip
forvetlere son hamle şansı tanımayan, riskli müdahalelerden
kaçınmayan, topla bir anda hızlanarak çok rahat adam eksilten
Vlad Chiricheş ilk izlendiğinde sanki o savruk, her an hata
yapacakmış gibi duran stoperlerden biri gibi duruyor. Aslında pek
öyle değil. Chiricheş tüm bunları hayranlık veren bir
kusursuzlukla, aksatmadan yaptığından, sonraki izleyişlerde
hareketlerinde bir zarafet aramaktan kendinizi alamıyorsunuz. Bu
oyun tarzına sahip oyunculardan bekleyeceğiniz aşırılıklar,
konsantrasyon ve disiplin sorunları da konu Chiricheş olduğunda
gündeme gelen eleştirilerden değil. Bilakis tam tersi bir profil
söz konusu. Bu zıtlıklar, onun gerçekten ne kadar iyi
olabileceğine dair beklentileri de bir adım öteye taşıyor.
Villas-Boas'ın savunmacısı
Tottenham'ın bu yaz yaptığı büyük
çaplı temizlikten, kulübün en parlak gençlerinden biri olan
Steven Caulker da payını almış ve Cardiff City'e satılmıştı.
Lider karakteri ve güçlü fiziğiyle öne çıkan bir stoper olan
Caulker'ın yeriyse 9,5 milyon euro'ya Romanya tarihinin en pahalı
transferi olan Vlad Chiricheş'le dolduruldu. Doğruluğu yanlışlığı
bir yana, bu sirkülasyonun mantığı bugün daha iyi anlaşılıyor.
Oyun kurulumunda beklerini abartıyla öne çıkaran ve stoperlerini
orta çizgiye yaklaştıran Villas-Boas'ın takımı için, Chiricheş
çok değerli bir parçayı temsil ediyor.
Alt yaş kategorilerinde orta saha ve
forvet de oynayan Chiricheş, topu ayağına aldığındaki rahatlığı
büyük oranda bu geçmişe borçlu olabilir. Henüz fark yaratan bir
oyun görüşüne, vizyona sahip değil; ama bir savunma oyuncusu
topla ne yapmak isterse, büyük oranda başarabiliyor. Repertuarında
pas becerisi kadar, ve aslında bundan daha çok, topla kat edişler
var ve genel stoper dribblinglerinin aksine çok daha yavaş çekimde,
yumuşak dokunuşlarla ilerleyebiliyor. En son Fulham maçında
attığı golse işin başka bir boyutu. Ceza sahası dışından
vurduğu yarım vole beraberliği getirmiş ve hiç yoktan gelen bu
gol maçın çevrilmesinde büyük rol oynamıştı. Savunma
kısmında, onun pozisyon hafızası Villas-Boas'ın savunma
kurgusunda bir kat daha değerli hâle geliyor. Salt yerini
kaybetmeme değil, agresif bir şekilde ilk hamleyle topu çalmada da
üst düzey olan Chiricheş, takım geriye çekilmeden topu yeniden
Tottenham'a kazandırmada önemli bir görev üstlenebiliyor. Çok
keskin, yerinde müdahaleler yapmaktan çekinmiyor.
Vlad Chiricheş'e göre en önce
geliştirilmesi gereken yönü fiziği. Hamle zamanlaması ve
tekniği, ciddi bir sorunla karşılaşmasını şu ana dek önlemiş
gözüküyor fakat daha komple bir futbolcu olmak için ilk yapması
gereken bu olacak. 1.83 olan boyu da bir stoper için nispeten kısa
ve akla gelen ikinci önemli zayıflık olarak, hava toplarına
yeterince hakim olamadığını eklemek gerekiyor. Bunlar, kariyer
seyri içinde belki de en rahat geliştirilebilecek özellikler
arasında ve elimizde Gigi Popescu'dan sonra yeniden, dünya çapında
bir Rumen savunma oyuncusu duruyor olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder