Mourinho'nun ikinci Chelsea dönemi nasıl başladı? |
Hayatım Futbol 98. sayıda.
Sezona İngilizlerin şampiyonluk adayı olarak giren Chelsea'de küçük çaplı kriz var. Mourinho klasiği olarak yavaş başlamaları bekleniyordu ama 4 maç üst üste kazanamamaları şüphesiz ki sürpriz oldu. Stamford Bridge'de Basel'e mağlup oldular ve skor haricinde ortaya koydukları da henüz pek parlak görünmüyor.
Mourinho'nun yumurta
benzetmesi, Mata'nın dışlanışı gibi popüler konular ışığında
yeni Chelsea'nin ilk emarelerini dört başlıkta toplamaya çalıştık.
Aslında durum o kadar da kötü olmayabilir.
1) Mourinho'nun
yumurtaları
Mourinho, 6 sene önce Chelsea menajeri olarak katıldığı son basın toplantısında yumurtalardan bahsediyordu: “İyi bir omlet yapmak için kaliteli yumurtalara sahip olmalısınız.” Gazeteciler Basel maçı öncesi bu benzetmeyi hatırlattıklarında mutlu biriyle karşılaştılar. Mourinho'nun artık “taze, güzel yumurtaları” vardı.
Chelsea'nin maç
kazanamadığı bu 4 maçlık süreçte, Mikel ve Mourinho 'olgun'
bir takım olamamalarından yakındılar. Birbirinden değerli altı
ofansif orta saha oyuncusunun yaş ortalaması 23 olan Chelsea'de,
son yıllarda gençleşme politikası öne çıkıyor ve yumurtaların
'taze'liği de buraya bir atıf; fakat yapılan olgunluk vurgusu, ilk
plânda yaşla ilgilenmiyor. Mourinho'nun ilk dönemlerinde bir takım
olarak Chelsea'nin gol atamaması değil, kendi sahasında Basel'den
2 gol yiyecek kadar kırılgan bir takım olması esas sorunu teşkil
ediyor. Bahsi geçen olgunluk, bu kırılgan yapıyla ilişkili. Hull
City'e 2 gol atıldıktan sonra maçın öldürülmesi çokça
sevinçle karşılanmış ve Mourinho Chelsea'sinin geri döndüğüne
yorulmuştu fakat sonraki maçlar işlerin o kadar çabuk
yürümeyeceğini ortaya koydu.
Chelsea'nin nispeten
düşük skorlu maçları ve izleyenleri henüz tatmin etmeyen oyunu,
Mourinho takımı gelişiminin kaçınılmaz bir parçası ve gereği.
Mourinho o arada, Chelsea'nin henüz olgunlaşmamış kadrosundan
kendi oyuncularını seçip bulmak zorunda. Dünyada en sevildiği
yerde, İngiltere'de çalışıyor olmasıysa bu aşamada onun en
büyük destekçisi. Chelsea maç kazanamıyor ve son iki yılın en
iyi oyuncusu seçilen Mata kadroya giremiyorken, basında 'Chelsea
krizde!' yazılarının dozu fazlasıyla yumuşak kalıyor. Düzgün
bir üslupla “Niçin Mata'yı oynatmıyorsunuz?” sorusunu
yönelten Jamie Redknapp, “Çünkü Chelsea menajeri Jamie Redknapp
değil, Jose Mourinho” cevabını aldığında, sempatiyle
karşılanan Mourinho olabiliyor.
Jose Mourinho yeniden,
yenilmez bir Chelsea inşa edebilir fakat zamana ihtiyacı olacak.
2) “It doesn't
Mata!”
Juan Mata sezonun ilk maçlarında oynamadığında, sakatlığı olduğu söyleniyor ve Konfederasyon Kupası yorgunluğu bahane ediliyordu. Öncesinde, Rooney'le takas dedikodularında adı geçmişti. Mesut Özil öncesi Premier Lig'in en iyi 10 numarası olan Juan Mata, iyileşip hâlâ ilk 18'e giremediğinde, Mourinho'nun bir açıklama yapması gerekti. Mata'nın yeni oyun stiline uyum göstermesini, top kaybedildiğinde daha istikrarlı olarak takıma yardımcı olmasını istiyordu. “Bu onun suçu değil, senelerdir savunma görevlerinden kayrılmış.” diyerek açık kapı bırakmayı da ihmâl etmedi.
Mata sonsuza dek
takımdan dışlanmış değil. Fakat bundan böyle takıma girmek
istiyorsa kanat rotasyonunu zorlaması gerekecek. Çünkü onun
önünde tercih edilen Oscar, kadroda Kroos'a en çok benzeyen,
Mourinho'nun aradığı 10 numaraya en yakın isim ve bu anlamda onun
çok önünde. En son Fulham karşısında rakipten 7 kez top kaparak
bu alanda maçın en iyisi olan, oyun içindeki akıllı koşularıyla
takım arkadaşlarına alanlar açan ve Juventus maçında olduğu
gibi beklenmedik gollerin adamı Oscar, çalışma etiği ve taktik
disipliniyle tam bir Mourinho 10 numarası. Mourinho, ilk Chelsea
rejiminde yaptığı en meşhur açıklamalardan birinde, 4-3-3'teki
ekstra orta saha oyuncusuyla rakiplerin 4-4-2'sine nasıl karşı
geldiğini söylüyor ve Premier Lig'i domine ettiğini ustalıkla
anlatıyordu. Ligde 4-4-2 oynayan takımlar daha da azaldı; fakat
her halûkarda, Oscar'ın takım şekline katkısı, gerideki iki
oyuncuyla üçlü oluşturabilecek bütünlüğü ve kısa vadede,
orta ikiliye defansif koruyuculuğu onu çok değerli bir parça
yapıyor. Bir Real Madrid kıyası yapmak gerekirse, oyun stili daha
çok Mesut Özil'e benzeyen, forvete daha yakın oynayan ve savunma
görevlerinden azledilen çok yetenekli Mata'ysa takımı daha
heterojen kılacak ve güçlü bir rakip karşısında önemli bir
külfet oluşturacak. Forvetine yakın oynayan Özil'e karşı,
Kroos'un homojenize ettiği Bayern orta sahası 3'e 2 üstünlükle
Real Madrid'e üstün gelmişken; kendi takımı inşa etme peşindeki
Mourinho, böyle bir elması kaçırmak istemiyor. Oscar, sadece
Chelsea'de değil, Brezilya milli takımında da yıldızları
birleştiren, onların arkasını toplayan en önemli parça
konumunda; çok değerli bir takım oyuncusu.
3) Mourinho'nun
adamları ve yeni eklenenler
Birkaç senedir futbolcu kimliği alt sıralara düşen John Terry ligde 5 maçta da forma giydi; Lampard kaldığı yerden devam ediyor ve takımın Lukaku'ya tercihi 32 yaşındaki Samuel Eto'o. Mourinho'nun eski öğrencileri, 'olgunlaşacak' takımda diğerlerinden bir adım önde gözüküyor. Lukaku'nun atacağı goller, Mourinho'yla telepatik olarak anlaşabilecek Eto'o'dan daha az önemli. Bu anlayışı Mourinho kayırıcılığıyla açıklamak da çok doğru değil. Oyuncuların vereceği katkılardan çok, Chelsea'nin tekrardan Mourinho takımı olmasına etki yapacak, takım bütünlüğüne katkı yapacak her hamle, diğerlerinden daha önemli görülüyor.
Birkaç senedir futbolcu kimliği alt sıralara düşen John Terry ligde 5 maçta da forma giydi; Lampard kaldığı yerden devam ediyor ve takımın Lukaku'ya tercihi 32 yaşındaki Samuel Eto'o. Mourinho'nun eski öğrencileri, 'olgunlaşacak' takımda diğerlerinden bir adım önde gözüküyor. Lukaku'nun atacağı goller, Mourinho'yla telepatik olarak anlaşabilecek Eto'o'dan daha az önemli. Bu anlayışı Mourinho kayırıcılığıyla açıklamak da çok doğru değil. Oyuncuların vereceği katkılardan çok, Chelsea'nin tekrardan Mourinho takımı olmasına etki yapacak, takım bütünlüğüne katkı yapacak her hamle, diğerlerinden daha önemli görülüyor.
Oscar
bir yana, yenilerden özellikle Schürrle'nin kilit bir oyuncu olması
beklenebilir. Ronaldo gibi savunma görevlerinden kaçmayacağı da
düşünülürse, kanatlarda başlayarak gol üretebilme ve kontra
atak silahı olabilme özelliği, onu önemli bir oyuncu hâline
sokuyor. Top tutma özelliği ve takıma sakinlik getiren oyunuyla
Hazard da şu ana kadar takımın bankolarından. Mourinho takıma
denge getiren, garanti oyuncuları diğerlerinden daha üstte tutacak
ve tercihlerinin pek çoğu bu şekilde açıklanabilir. Heyecanlı
David Luiz de Mata'yla beraber Fulham maçının ilk 18'ine alınmayan
oyunculardandı, Cahill onun önünde görülüyor olabilir.
4) Orta saha nasıl şekillenecek?
Takımın geleceği
hakkında pek çok konuda iyi niyetli ve belli açılardan
öngörülebilir tahminler yürütebiliyoruz, fakat Chelsea'nin orta
ikilisine gelindiğinde, işler pek de öyle yürümüyor. En iyi
tahminimiz, Mourinho'nun birbirine yakın görevli, İngilizlerin
tabiriyle box-to-box oynamaya müsait iki oyuncuyla uzun vadede
şekillenmek istediği olabilir. Lampard ve Ramires'in Mourinho için
fazlasıyla 'açık' bir ikili ve yeni transfer genç van Ginkel'in
yine box-to-box özellikli bir oyuncu oluşu; diğer yandan, 185.
maçında ilk Premier Lig golünü atan Mikel bu düşünceyi
destekler gözüküyor. Fakat henüz fonksiyonel, kendi oyun stilini
oturtamamış Chelsea'nin oyun biçimi, rakibe göre büyük
dalgalanmalar gösteriyor ve ikilinin, savunmanın önünde çakılı
kalarak fazlaca vakit geçirdiği de oluyor. Chelsea'nin orta
ikilisi, mevcut durumda değişmeye en açık, en belirsiz bölge.
Kalitenin de diğer bölgelere kıyasla daha düşük olması, bu
sezon görüleceklerle beraber transfer önceliğini orta sahaya
getirebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder