2013/12/22

Popescu'dan sonra: Vlad Chiricheş


Hayatım Futbol 108. sayıda.

"FourFourTwo İngiltere'nin 'Bu maçtan ne öğrendik?' köşesinin son konuğu Vlad Chiricheş'ti. Rumen savunma oyuncusu, Lamela, Eriksen, Paulinho gibi transferlerin önünde, takımın en iyi yaz transferi olarak tanımlanıyordu."

Futbolun taktiksel evriminin bu noktasında yoğun talep gören, yeni nesil sofistike stoperler açısından vasat bir sezon oluyor. Hiç değilse Premier Lig açısından durum bu.

Ayağı iyi top yapan, risk almayı seven, önde kurulan savunmalarda hızıyla fark yaratan; savunma sanatında doruk noktaya ulaşan İtalyan okulundan biraz daha farklı şekillerde mükemelliği arayan o oyuncu grubundan bahsediyorum. Bu sezon ortalarda yoklar. Her hâliyle ligin en eksantrik savunmacısı olan David Luiz kesiği yerken John Terry ikinci baharını yaşıyor. Bir zamanlar 'en iyilerden olacak' denen Dejan Lovren tekrardan herkesin birbirine fısıldadığı futbolcu ve Per Mertesacker, ya da Arsenal taraftarının söylediği şekliyle 'Big Fucking German', ligin kült karakterlerinden biri durumunda. Üç oyuncuda da akla ilk gelen zayıflık, yavaşlıkları oluyor ve pek çok durumda, bildiğimiz klasik savunma oyuncularını anımsatıyorlar. Şu hâlde, henüz bu isimler kadar öne çıkmayan ama ligin bir diğer göz kamaştıran stoperi Vlad Chiricheş önemli bir istisna teşkil ediyor.

Arkaya atılan toplarda rakip forvetlere son hamle şansı tanımayan, riskli müdahalelerden kaçınmayan, topla bir anda hızlanarak çok rahat adam eksilten Vlad Chiricheş ilk izlendiğinde sanki o savruk, her an hata yapacakmış gibi duran stoperlerden biri gibi duruyor. Aslında pek öyle değil. Chiricheş tüm bunları hayranlık veren bir kusursuzlukla, aksatmadan yaptığından, sonraki izleyişlerde hareketlerinde bir zarafet aramaktan kendinizi alamıyorsunuz. Bu oyun tarzına sahip oyunculardan bekleyeceğiniz aşırılıklar, konsantrasyon ve disiplin sorunları da konu Chiricheş olduğunda gündeme gelen eleştirilerden değil. Bilakis tam tersi bir profil söz konusu. Bu zıtlıklar, onun gerçekten ne kadar iyi olabileceğine dair beklentileri de bir adım öteye taşıyor.

Villas-Boas'ın savunmacısı

Tottenham'ın bu yaz yaptığı büyük çaplı temizlikten, kulübün en parlak gençlerinden biri olan Steven Caulker da payını almış ve Cardiff City'e satılmıştı. Lider karakteri ve güçlü fiziğiyle öne çıkan bir stoper olan Caulker'ın yeriyse 9,5 milyon euro'ya Romanya tarihinin en pahalı transferi olan Vlad Chiricheş'le dolduruldu. Doğruluğu yanlışlığı bir yana, bu sirkülasyonun mantığı bugün daha iyi anlaşılıyor. Oyun kurulumunda beklerini abartıyla öne çıkaran ve stoperlerini orta çizgiye yaklaştıran Villas-Boas'ın takımı için, Chiricheş çok değerli bir parçayı temsil ediyor.


Alt yaş kategorilerinde orta saha ve forvet de oynayan Chiricheş, topu ayağına aldığındaki rahatlığı büyük oranda bu geçmişe borçlu olabilir. Henüz fark yaratan bir oyun görüşüne, vizyona sahip değil; ama bir savunma oyuncusu topla ne yapmak isterse, büyük oranda başarabiliyor. Repertuarında pas becerisi kadar, ve aslında bundan daha çok, topla kat edişler var ve genel stoper dribblinglerinin aksine çok daha yavaş çekimde, yumuşak dokunuşlarla ilerleyebiliyor. En son Fulham maçında attığı golse işin başka bir boyutu. Ceza sahası dışından vurduğu yarım vole beraberliği getirmiş ve hiç yoktan gelen bu gol maçın çevrilmesinde büyük rol oynamıştı. Savunma kısmında, onun pozisyon hafızası Villas-Boas'ın savunma kurgusunda bir kat daha değerli hâle geliyor. Salt yerini kaybetmeme değil, agresif bir şekilde ilk hamleyle topu çalmada da üst düzey olan Chiricheş, takım geriye çekilmeden topu yeniden Tottenham'a kazandırmada önemli bir görev üstlenebiliyor. Çok keskin, yerinde müdahaleler yapmaktan çekinmiyor.

Vlad Chiricheş'e göre en önce geliştirilmesi gereken yönü fiziği. Hamle zamanlaması ve tekniği, ciddi bir sorunla karşılaşmasını şu ana dek önlemiş gözüküyor fakat daha komple bir futbolcu olmak için ilk yapması gereken bu olacak. 1.83 olan boyu da bir stoper için nispeten kısa ve akla gelen ikinci önemli zayıflık olarak, hava toplarına yeterince hakim olamadığını eklemek gerekiyor. Bunlar, kariyer seyri içinde belki de en rahat geliştirilebilecek özellikler arasında ve elimizde Gigi Popescu'dan sonra yeniden, dünya çapında bir Rumen savunma oyuncusu duruyor olabilir.

Hiç yorum yok: