2013/03/30

Nuri, Modric ve doğru ikiliyi yaratmak

Modric'in kısa sürede Manchester United karşısında gösterdikleri üzerinden Nuri, Modric ve Real'in orta saha çelişkisi...

Nuri Şahin’in Borussia Dortmund sonrası düşüşe geçen kariyeri, Madrid’e gelir gelmez yaşadığı uzun süreli sakatlık ve Real’deki forma rekabetiyle açıklanıyor. “Nuri Real Madrid’e Bundesliga’nın en iyi oyuncusu olarak gelmişti; fakat burada ciddi bir sakatlık geçirdi ve geri geldiğinde de Alonso veya Khedira’dan birini kesecek kadar güçlü görünmüyordu.”
Real Madrid Nuri’den kısa vadede umudunu kestiğinden olacak, ertesi yıl bir kez daha orta saha transferi yapmış ve bu sefer çok daha büyük oynayarak Luka Modric’i almıştı. Modric, Premier League’de üst düzeyde geçirdiği sezonlar, yaşı ve oyun tarzıyla Nuri’den daha komple bir oyuncu olarak 33 milyon pound gibi bir bonservis ücretiyle geliyordu; dolayısıyla onun yaşattığı hayal kırıklığı daha büyük olacaktı. İlk vakitler oynadığı futbol Nuri’den hallice, çok etkisizdi. Öyle ki, Marca’daki ankette La Liga’nın en kötü transferi olarak oylanıyordu. Aylar sonraysa, ikinci yarıda oyuna girip Manchester United’ı yıkan golü Modric atacaktı. Ondan beklendiği gibi, Madrid’in oyununu geriden farklılaştıran isim olarak.
Barça’nın antitezi olarak Real
İki başlı bir lig olan La Liga’da Mourinho’nun Real Madrid’i yıllar içinde Barcelona’nın antitezi olarak gelişiyor ve bu durum, zaman içinde Barcelona dışındaki takımlarla oynarken bir sorun hâline geliyordu. Real Madrid’in özellikle bu sene geride bekleyip kontra hücum düşünen takımlara karşı zorlanışı ve Manchester United eşleşmesinde yapamadıkları, yakın zamandan hatırlatıcı olabilir. Bir bütün olarak, bu yapının oluşmasında ön üçlü kadar orta ikili de etkiliydi; hatta muhtemelen daha çok. Xabi Alonso Liverpool’da benzer yapıda oynayan biri olarak dünyanın en iyi uzun pasörüydü ve Khedira da takımın motoru. Khedira dikey gidiş gelişleriyle hem önde hem arkada oyunun akıcılığını sağlıyordu fakat o da kapanan takımlara karşı farklı meziyetler sunabilecek biri değildi. Oyundaki dinamizmi hızlı ama kısa paslarla sağlayabilecek, bilinen şekliyle alan-veren oyuncu, Real Madrid’in monotonlaşan oyununa çare olabilecek işte böyle birisiydi. Nuri ve Modric bu amaçla alındılar: Kısa vadede bir B planı sunmak ve uzun vadede Xabi Alonso’nun halefini bulmak gerekiyordu.

En iyi kontra atak takımı Real Madrid. Outsideoftheboot.com'dan.


“Alonso-Khedira merkezi, ayrı ayrı oyuncu kalitelerinin haricinde bir bütün olunca iki kat yıkılması zor hâle geliyor.” Nuri’nin Madrid’de yapamamasından bahsederken, Modric’i de göz önüne alarak bu duruma ayrıca dikkat çekmek gerekiyordu. Nihayetinde Modric’in United maçında etkisini gösterebilmesi de ancak bilinen ekstrem şartlarda gerçekleşmişti. Sezon başı Modric, Khedira’nın yerine oynarken orta saha oyundan düşüyor; çünkü basitçe açıklamak gerekirse Modric, Khedira’nın yaptığı motor görevini gerçekleştiremiyordu. Takımın geri kalanının hüviyeti ve Alonso’nun rolü değişmediğinden, Khedira’dan belki de yalnızca bu alanda geride olan, yani top kazanma ve Xabi Alonso’nun yanında önemli ölçüde alan kapatabilme görevinde geride olan Modric, bu yüzden ekstra özelliklerini gösterecek platformu yaratamıyor ve takımın kurgusu da bozuluyordu. Premier League’de en önemli olarak dinamik ve iki yönlü bir oyuncu haline gelen Modric yine de göreve adapte olamamıştı. Layıkıyla sezon açılışı Manchester’daki son 30 dakikaya kadar beklemek zorunda kaldı.
Modric’in ilk zamanlarında Manchester City karşısında Mesut’un yerinde, yani ikilinin önündeki oyuncu olarak başladığındaki başarılı performansıysa bu açıklamaları örnekleyen önemli bir ayrıntı. Modric burada başarısız olsaydı, şablonsal yükümlülüklerden yakınması pek yakışık almayacaktı. Fakat bir diğer önemli konu da, Modric’in bu rolde kullanıldığı zaman üçüncü bir orta saha olarak –orta ikiliyi destekleyici, pres yapan, sürekli geri gelen ve pas alan- Real’e ciddi bir avantaj sağladığıydı. Nihayetinde Mesut bu rolü gerçekleştiremiyordu. Modric’in geçen sezonki eşleşmede büyük zorluklar yaratan ‘üçüncü orta saha’ Kroos sonrası alındığını düşünenler haksız değiller.

Nuri neden yapamadı?
Hikayenin yan karakteri hakkında akıllara gelen şu olabilir: Suçlu biraz da Nuri’den başka şeylerse, niçin Liverpool’da kendini gösterememişti? Ne yazık ki ‘şansı’ orada da yaver gitmedi diyerek, yine kendi dışındaki nedenlere yüklenmek yanlış olmayacak. Bunu hafife almamak gerekiyor; çünkü Nuri Şahin’i en iyi anlayan ve onu en verimli şekilde kullanan Klopp’un yokluğunda, oyununda henüz belli eksikleri olan Nuri Şahin’i ‘her mevkinin adamı’ olarak kullanmak mümkün olmuyor. Xabi Alonso’nun Liverpool’da kendini tanıtamadığını düşünün, iyi bir pasör ve oyun kurucu olması başka bir takımda ön alanda oynamasını mantıklı kılacak mıydı? Nuri, geçtiğimiz günlerde AS gazetesine pozisyonunun dışında oynatılmaktan yakınıyordu:
“Ben Liverpool’da başarısız olmadım. Brendan Rodgers beni 10 numara olarak oynatmak istedi ama ben forvetlerin arkasında oynamıyordum. Ona niçin orada oynadığımı sorduğumda bana bir cevap verememişti. Yine de herhangi bir pişmanlığım yok, Anfield’da oynamak harika bir deneyimdi. Tanrı’ya şükür –tahmin edeceğiniz üzere haber olan kısım burasıydı- Rodgers’dan kurtuldum.”
Nuri’yi ne Rodgers ne de Abdullah Avcı tam olarak anlayabildi. Bu hocaların ikisi de değerli olabilir, lakin Nuri’nin oynayabileceği bilahare bölge de ancak geride olabilir. Hocaların topa sahip olarak futbol oynamak istemeleri ve Nuri’nin de doğru kullanıldığında oyunu geriden kuran ve takıma zeka katan yapısıysa sanırım buradaki en büyük paradoks. Modric’de olduğu gibi onun için de bir kıvılcım, yeniden kendini evinde hissedeceği bir şablon ümit ediyoruz.
*          *          *
Sessiz lider Khedira
Fikri yazının tamamına serpiştirmeye çalıştık, ama henüz net değilse bir kez daha tekrarlayalım: Modric’i veya bir başkasını takıma monte edememe meselesi, aslında Khedira’nın yerini dolduramamaktan kaynaklanıyor. Modric’in ceza sahası dışından attığı goller ve paslar harika olabilir, fakat Khedira’nın varlığında Real’in daha güçlü bir takım olduğu gerçeği değişmiyor. Onun yer tutuşları, top kazanışları, basit ama her geçen gün gelişen ‘stratejik’ oyunu Real’i daha ‘güçlü’ bir takım yapıyor. Aslında onun için değeri bilinmiyor demek doğru olmaz, keza Khedira’nın sakatlıktan dolayı maç kaçırdığı dönemde Real Madrid Dortmund’a mağlup olurken, o dönemde yapılan ankette Marca okuyucularının %63’ü Khedira’nın orta ikilide yer alması gerektiğini oyluyordu. Khedira’yı bırakalım kendisi anlatsın.



“Mourinho bana ‘biraz geri çık, daha akıllıca oyna, kafanı kullan!’ dedi. Takıma en iyi şekilde yardım etmek için yorgunluktan kendimi kaybedene kadar koşturmam gerektiğini düşünürdüm. Neyse ki Mourinho bunun doğru olmadığını, takıma yarardan çok zarar dahi verdiğini gösterdi. O beni bir stratejist hâline getirdi.”
*          *          *
Modric neler katabilir?
Modric’in Real için Nuri’ye göre en önemli artısı müthiş esnekliği. Vakti zamanında Arsene Wenger’in ‘çok küçük’ olduğu için reddettiği ‘küçük Mozart’ lakaplı futbolcu İngiltere’ye ilk geldiğinde 4’lü orta sahanın solunda kullanılmıştı. Bu bölgede ada futboluna adaptasyonu sağlanan oyun kurucu, çok geçmeden merkeze geçti ve yanına da Wilson Palacios, Scott Parker gibi ‘motor’ oyuncuları aldı. Lakin şöyle bir fark var: Xabi’nin aksine, Modric’in iki yönlü oyunu ve dinamizmi günden güne gelişiyor; aslında buna bağlı olarak yanındaki partneri de değişiyordu. Palacios topla ilişkisi herhangi bir kaleciden iyi olmayan bir oyuncuyken, Scott Parker nihayetinde İngiliz milli takımında görev alan değerli bir iki yönlü oyuncuydu. Dolayısıyla orta saha 1 + 1 şeklinde bir ayrışmadan ziyade ‘çift pivot’ denen yapıya benziyordu. Modric Madrid’e ilk geldiğinde beklenen muhtemelen buna benzer bir şeydi; keza Khedira’nın yerine oynatılıyordu. Yani alanları kapatan oyuncu olarak. Sonra Xabi’yle uyuşamadığı görüldü.

Yine de, Modric’in orta ikilide, forvet arkasında hatta belli maçlarda kanatta görev alabilecek olması onu en kötü ihtimalle önemli bir joker haline getiriyor. Takımda temelli yer almasıysa, Alonso’nun yerine başlaması veya tamamen farklı bir ikili oluşturmayla sağlanabilir. Zira Mourinho’nun çokça kereler kullandığı Essien-Modric ikilisi (veya United maçı sonrası bu yıl ilk kez Pepe-Modric orta sahasıyla lig maçına çıkması) bu fikri destekler şekilde. Modric iki yönlü bir oyuncu olabilir ama bu yönünü göstermesi için en azından biraz daha aktif bir yardımcıya ihtiyaç duyduğu açık.

Son olarak, ‘çift pivot’ denilen yapıysa über bir anlayışı temsil ediyor. Arsenal gerçekten Invincibles’a yaklaştığı dönemde Wilshere-Song ikilisinin önünde Fabregas’ı kullanırken, iki oyuncu da öne dribbling yapabiliyor, oyun kurabiliyor ve top kazanabiliyordu. Roller daha çok anlık pozisyona göre belirleniyordu ve müthiş tempolu ve kısmen anarşik bir takım ortaya çıkıyordu. Neticede Alex Song bir defansif orta saha olmak için fazla disiplinsizdi, aynı, bu sebepten Barcelona’dan gönderilen Yaya Toure gibi. Eğer uyum sağlarlarsa, gelecekte İlkay ve Nuri’yi dahi bu şekilde kullanılırken görebiliriz. Tabi eğer Nuri orada kalmaya karar verir ve Klopp makinaya ‘hâlâ’ eklenecek bir şeyler olduğunu düşünürse!

Hiç yorum yok: