2008/09/04

St. Martin, Aston Villa, Delfouneso


St. Martin, Amerika'da bir dağ veya Orta Avrupa'dan bir aziz değil. Kendisi Martin O'Neill. Konuları genelde kısıtlı tutsam ve çok fazla yazı girmesem de, takımımızdan bir şekilde bahsetmek gerekiyor. Transfer dönemi kapandı ve yazıya da buradan giriyorum.

Martin O'Neill, esasında, çirkin bir adamdır. Ki Andy Murray ve son bölümde sahne alacak Delfouneso de öyledir. Ama beni burası ilgilendirmiyor, ezelden sevdiğim bir adam. Gerek gittiği her takımda başarılı olması (Leicester, Celtic, Aston Villa), gerek gittiği her takımda kendi yıldızlarını yaratması (Emile Heskey, Gabby Agbonlahor, Ashley Young...), gerekse taç çizgisine fazlaca inen biri olması nedeniyle... Transfer diyorduk, oraya geliyorum.

Premier lig, globalleşmeden öte 38 maç üzerinden dünya kupasına dönerken, üçüncü gruptaki takımlar (Premiership Preview yazısını hatırlayın, hatırlamazsanız tıklayın) arasında yerelliği koruyan üç takımdan biri Aston Villa. Diğerleri, Portsmouth ve Everton. Portsmouth'ta bu yapıyı ayakta tutanın Harry Redknapp olduğunu ama kendisinin aynı zamanda Fransa pazarından hoşlandığını ve Everton'ın da satılmasının gündemde olduğunu düşünürsek, bu ekolün tek temsilcisi olarak kalabiliriz. Benim rahatsızlığım bu konuda. Ne Robinho, ne Villa, ne de Mario Gomez'i istiyorum fakat O'Neill'ın her gittiği yerde yaptığı gibi, yalnızca Britanyalı oyunculara yönelmesi çok canımı sıkıyor.

Daha kaliteli yabancıları daha ucuza alabilecekken neden daha pahalıya bu adamları alıyoruz? Curtis Davies, Ashley Young ve hadi belki James Milner'ı ayrı tutuyorum, pahalı da olsa potansiyelleri yüksek oyuncular ve Young şu anda takımın en büyük 2-3 oyuncusundan. Ama Luke Young? Kaç senedir oynuyor ligde, 29 yaşında ve n'apacağı belli az-çok, İbrahim Üzülmez neyse o. Neden Miguel transferinin üzerine yoğunlaşmıyoruz? Veya De la Red'in, Nikola Zigic'in? Bu adamların hepsiyle adımız çıktı, Randy Lerner parayı verse De la Red gelmeyecek mi? Zigic, Santander'e bile döndü! Yarın Carew sakatlansa, Bouma gibi uzun süre dönemeyecek olsa, Gabby'nin yanında oynayacak adamımız yok. Harewood, sadece bir yedek. Transferin son günü, Zigic-Doyle (O'Neill'ın çok istediklerinden, Young'ın yaptığını o da yapabilir ) takviyesi UEFA'da ilerlere gidebilme adına çok önemli bir gelişme olacaktı. Ocak'ta daha kaliteli sağ bek ve en az bir forvet almak şart.

...

Senior takımının maçlarını zar zor justin.tv'den izleyebildiğimiz için, hazırlık maçlarını izleme şansım olmuyor. Nathan Delfouneso hakkında söylenenler çok olumlu, bunlardan da bahsedicem ve eğer İngilizlerin o bilindik şişirmelerinden biri değilse, sıra dışı bir futbolcu. 1,85 boyunda olduğunu ve Reserve takımın ana hücum stratejisinin Delfouneso'yu uzun toplarla, açık alanda birebir bırakmak olduğunu söyleyerek başlamış olayım! Telaffuzu zor, Villa-talk'takilerin dediğine göre Delfonso şeklinde. Bir parça Carew, bir parça Agbonlahor. Ayaklarına çok hakim, oldukça güçlü, uzun ve aynı zamanda hızlı. Kumaşı çok iyi. Eksikleri olarak hava toplarında beklenen etkide olamamasından, çok fantazi hareketlere kaçmasından ve ham olmasından bahsediliyor. Henüz 17 yaşında. Adebayor'a ettiğim lafları ona da etmemem için (Biraz Heskey'i de andırıyormuş, çok kaçırıyor) önünde 2-3 yıllık bir süre var. Sonu Vassell'e benzemezse, milli takıma şahane bir adam yolluyoruz.

...

İngiltere B Takımı

Stuart Taylor
Luke Young / Curtis Davies / Zat Knight / Nicky Shorey
James Milner / Nigel Reo-Coker / Gareth Barry / Ashley Young
Gabriel Agbonlahor / Marlon Harewood

Subs: Steve Sidwell, Craig Gardner, Wayne Routledge, Nathan Delfouneso

Hiç yorum yok: