2008/07/13

Are you a big coach Karl?


Bu başlığı Kezman'a 'are you a big player' diyen Fenerli arkadaşlara ithaf ediyorum. Ve hemen soruyorum 'Are you a big coach, Mr. Karl?'

Karl'ın sistemi, artık o da nasıl sistemse, veya ortada bir sistem varsa eğer, iş-le-mi-yor. Fakat Kroenke gibi sporda her yere el atmış, Denver'la beraber Arsenal'le Avalanche Hokey Takımı'nın hissedarı olan bir başkana ve Warkentien gibi pasif (Iverson'dan başka hamlesi var diyen karşıma gelsin) bir GM'e sahip olmamızdan ötürü sesini çıkaran da yok. Koçun kovulması için illa ki play-off kaçırılması veya 40 galibiyetin altında kalınması gerekmiyor yahu; işte Detroit. Konferans finali oynatan koçu kovdular herifler; nedeni malum. Takımın finallere ulaşmada kaç senedir tıkanıp kalması. Bizde umarsızlığın yanında belli bir hedef de yok anasını satayım, hani sezon başında çıkıp Konferans Finali'nin aşağısı başarısızlıktır diye bir açıklama yapmıyoruz ki elendiğimizde kovalım. Ama eğer Iverson hamlesi yapılıyorsa bunda kısa vadede başarı hedeflendiği belli ve eğer biz bu hamleden sonra da Spurs'e yine direnemeden eleniyor ve ertesi senesi Lakers'a süpürülüyorsak neyi bekliyoruz?

Girişi ve Karl'ın yediği bokları uzatarak yazıyı sığlaştırmak istemiyorum aslında, koçun dışında kadronun sıkışıklığı ve zifiri karanlık geleceğimize de değinmek şart. Play-off diye daha fazla kasmamak lazım, olmuyor işte. Ufaktan da olsa rebuilding'e başlansa iyi olur, yoksa bir sıçıcaz pir sıçıcaz. Doğru hamleleri yaparsak eğer, işte o zaman 2-3 seneye yeniden play-off takımı olabiliriz, play-off takımı olmaktan kastım da 4-0 elenmek değil hem. Camby bu sene mutlaka gitmesi gereken bir adam benim gözümde. Amerigalılar 'You can't teach size' diyorlar. Okaliptus kalası Bogut senelik 14.5 milyon alıyor. Bu adamın takas değeri yüksek demeye getiriyorum. Varsın sakat olsun, varsın Rıdvan olsun, varsın Köller'e yetişemesin (n'oluyo lan, ehöhö), varsın play-off'larda sıçsın. İlk aklıma gelen takım Dallas. Onlar Diop'a iyi papel saydılar gerçi, ama işin içinde Cuban ve kısa vadede başarı olunca ne kaparsak kârdır. Üçlü, dörtlü takas olur; eğer olursa. Dallas'tan kimi alıcaz? Terry'i mi? Gard, şöyle esaslı bir gard alınmasını isterim bu takasla (Devin Harris + 5-10 milyonluk kontrat harika mesela); pota altı olmasa da olur. Hatta bence olmasın. Zaten bu takasla play-off'a değil, lottery'e oynayacaz. Nene'yi bi sene izleyelim. O kallavi kontratı verdiysek üstünde durulmalı; şu an için Hinrich for Nene güzel bi ihtimal ama uzun da kolay bulunmuyor. 1 sene boşa geçtikten sonra draftten de ilk 10'da yer bulursak pek şukela olur. Takasla alınan gard-Draftten alınan gard-Melo-Patlamış (hayda, o nasıl kelime) Nene-Kleiza ve eğer bu yaz tutabilirsek JR Smith (Melo'nun yanına ikinci skorer) benim için ümit verici bir takımı olur. Iverson ve fantezi takasımızdan gelen kontratın bitişi sonrası da bi adamla imzalarız, oh. Başarı için önemli olan kağıt üstündeki kadro değil, doğru parçaları eklemek olduğundan belki daha zayıf bir kadro ama daha iyi bir takımla (seviyorum şu klişeyi) ilk sene play-off'u zorlarız. Ertesi sene Kenyon'un kontratının bitişiyle de salary pek bir rahatlar, öyle de gider işte. Tabi bu süreç, Karl'la olmaz. Melo'yla olur mu, ondan da emin değilim. Yani böyle bir sezonu kabul eder mi? Neyse, o da etsin. Fantezi değil mi şunun şurasında.

Hiç yorum yok: